- EGMİS
- (Gams. dan) Batır, daldır (meâlinde
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
bölme — is. 1) Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim 2) Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum. R. H. Karay 3) Büyük bir yeri, alanı küçük oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
mütevekkil — sf., esk., Ar. mutevekkil Her işini Tanrı ya veya oluruna bırakmış, kadere boyun eğmiş Komşularının bu mütevekkil hâline pek şaştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAİL — Söyleyen. Anlatan. Nakleden. Söz sahibi. İnanmış. * Boyun eğmiş. Rıza göstermiş, razı olmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SELİS — Kolay, yumuşak. * Boyun eğmiş, bağlı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SER-BE-CEYB — f. Kaderden, düşünceden veya hayâdan dolayı başını önüne eğmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SERFÜRU-BÜRDE — f. Baş eğmiş. * Düşünceye dalmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük